Kayıtlar

Hiçbir seyi siklemiyorum. Sonra hiçbir seyi takmadigimi dusunup uzuluyorum cunku kendi hayatimi bile siklemiyorum. Sonra diyorum kendime bu gecici bir donem. Belli bir noktadan sonra bundan bile bikip kendin icin bir seyler yapmaya başlayacaksın  O günü oturdum bekliyorum hala. Bekliyorum cunku yanlış kararlar almaktan korkuyorum. Farkındayım denemeden bunu bilemezsin. Kafam darmaduman. Bin tane senaryo gerçekleşir mi, bilmem. İçimde sakinleştirmeye calistigim ego. Gun geçtikçe icimde buyuyup giden bir ofke. Anksiyete ataklari, kontrol etmesi zor. Bir yandan uzaklasmak istiyorsun ama diger yanin kalabalığa alışık. Bir karambolun icinde kosuyorsun bilinmeze. Gözlerinden belli dunun yorgunluğu gecmis ustune. Dinlenmek istiyorsun ama ya bir seyler kacirirsam hayattan muamasi. 
The weight of the scars I carry on my back has always made others pay. It was because I was afraid to be sad again, to trust someone again, and to lean my back on them. It’s because I think everyone is the same, everybody is lining up and waiting to hurt me.  I have always been thinking of the end before it even started.  I kept people away from myself by building walls around me. I took the easy way out, but I wasn't upset. When you think of it, you realize that the biggest weakness is actually being afraid of being sad and running away. Everything you don’t dare to do or jump into makes you even weaker.  Isn’t cowardice?

Şehit

Her bir kalp durduğunda dünyada, ardında kalanları düşünürüm.. O andan itibaren değişen hayatları, yanan yürekleri, düğümlenen boğazları.. O acının sözlükte bir karşılığı yok, bulamazsın. Akan gözyaşları, ağıtlar, aklını yitiren insanlar.. Geride kalanlar. 'Baba' diye ağlayan minicik kalpler, 'Oğlum' diye haykıran analar.. Acısını içine gömüp, dik durmaya çalışan babalar.. Bir kardeş kaybetmek.. Bir hayat arkadaşı.. Ve tüm bunlar yaşanırken kamera karsısına geçip espriler patlatan bir lider(!), ona çanak tutan beş para etmez insanlar. Söylenecek çok şey var ama değişebilecek tek bir şey yok. Bir hiç uğruna döküldü kan.. Bir hırs uğruna. Para, koltuk sevdası uğruna. Sidik yarıştırırken bir lider(!), kaybettik onlarca ananın evladını. Ama başımız(!) sağ olsun, vatan sağ olsun..
Hiçbir fikrim yok, ulaşıyorsa yazdıklarım sana. Hissediyorsan özlediğimi seni, duyuyorsan her gece ‘iyi geceler’ dediğimi..  Ve birer anıya dönüşen rutinler. Kapıda karşılayıp sarılmalar, omzuna yaslanıp izlediğimiz yüzlerce film, belgesel.. Her pazar macerası. Hayranlıkla izlediğim, senden öğrendiğim yüzlerce şey. Yenilmezlik hissi, sen ellerimi her tuttuğunda. Sırtım yere gelmezdi sen varken. Düşmezdim hiç, yara almazdım.  Simdi yara bere ic inde. Vedalardan nefret ettim hep. Uzak kalmaktan sevdiğim her insandan, özlemekten onları ve elimden gelmeyen her şeyden nefret ettim. Simdi ise uzağım herkesten. Ve sen ise, bir uçak bileti alıp yanına gelemeyeceğim kadar uzağımdasın. 

babalar günü

bugun diğer günlerden farksız. seni bugun daha çok sevmiyorum, daha çok özlemiyorum. dün nasılsa bugun de öyle. 3 yıl once ne hissediyorsam hala aynisin kalbimde, zihnimde.  askıları dolduran rengarenk gömleklerin yok simdi. seni kaybettikten sonra kapının önüne konan ayakkabıların da nerede, bilmem.. nasıl zoruma gitmişti sana ait olanı orada görmek. sen olmayınca onların da onemi yok.  pazar günleri anlamını yitireli 3 yıl oldu.  belgesel izlemek keyif vermiyor artık.  uzun zamandır sucuklu yumurta ve pideyi de bir arada görmüyorum. seninle bir anlam kazanırdı o ufacık detaylar. acın son bulursa ben de iyileşirim sandim. belki biraz güçlendim ama simdi sadece çok yorgunum. kurtar beni.
Bir türlü akla gelmeyen giriş cümlesi.. Bir atılsa devamı gelecek adımlar.. Akıp giden zaman ve geçtikçe, geç kalma hissiyle vazgeçilmeye yüz tutmuş hayaller. Kafamın icinde binbir tane plan; hepsinin de oluru var. Artık bir seyler yapmam gerek. Herkesi dinliyorum ama her kafadan ayni ses. Pes etmeye meyilliyim. Cesaretim yok. Her neredeysem, aklim çok başka yerlerin pesinde.  Her seye bu kadar müsaitken, ayni zamanda çok meşgulüm. Bu bir süreçtir diye kendimi kandırayım bir süre.  Sürekli ağlıyorsun diyenleri duyuyorum simdi.. Napıyım, tabiatım böyleee Dön bak geriye. Bugündesin. Yaparsın yine.  Peace✌🏿
Yarım bıraktıklarım, yarına bırakıp ertesi gün yüzüne bakmadıklarım ve daha başlamadan kafamda bitirdiklerim. Ya üzerinde durulmaması gerekenler hakkında çok düşünüp, senaryolar yazıp çiziyorum ya da ölçüp biçmeden bir karara varıp, elimin tersiyle itiyorum ihtimalleri. Hangisi daha kötü diye soracak olursam kendime; ortasını bulamamak, diyorum. Bazı detaylara takılmak güzel. Eğer bütünü ele aldığında ortaya çıkan manzara tatmin ediciyse. Ama öyle detaylar da var ki; üzerine iki dakika düşünse; yalan, karmaşa, kaos içinde kaybediyor kendini insan. Her şeye öyle hemen teslim olmaktan bahsetmiyorum. Bu böyledir deyip göz yummak değil de mantıklı geleni kafaya uydurmak..  Ama kaybolmak da güzel her şeye rağmen. Çıktığın yolda karşına çıkan her engebenin gidişatına nasıl yön verebileceğini artık kavrayabilmek.